KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, devlet korumasındaki bir kız çocuğunun uğradığı istismarın sistemin çürümüşlüğünü ortaya koyduğunu belirterek, siyasal İslam dayatmalarına, gericileştirme politikalarına ve hesap vermeyen düzene karşı özgürlükçü, laik eğitim ve temiz toplum için direnmeye devam edeceklerini vurguladı.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Yönetim Kurulu adına Başkan Selma Eylem, devlet korumasındaki bir kız çocuğunun kaldığı kurumda çalışan biri tarafından istismara uğramasıyla ilgili yaptığı açıklamada, yaşananları sistemsizliğin, denetimsizliğin ve çürümüş statükonun göstergesi olarak nitelendirdi. Eylem, “Özgürlükçü, laik eğitim ve temiz toplum için direnmeye, mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Eylem, söz konusu olayın sadece bireysel değil, sistemsel bir çöküşün yansıması olduğunu belirterek, “Sorma gir hanına döndürülen, kriminal olayların had safhaya çıktığı, fakirleştirme ve gericileştirme politikalarının dayatıldığı, torpil ve rüşvetin her düzeyde yaygınlaştığı bu düzende, bedeli çocuklarımız ödemektedir” ifadelerini kullandı.
“CAMİ, KUMAR, FUHUŞ, HIRSIZLIK, MAFYA, YOLSUZLUK VE SOYGUN DÜZENİ İLE TOPLUMSAL ÇÖKÜNTÜ YARATILMAKTADIR”
Kamu yönetimindeki hesap vermeme kültürünün ve dokunulmazlığın toplumun geneline yayıldığını vurgulayan Eylem, “Bağımsız medya yerine yandaş havuz medyasının, çağdaş ve bilimsel eğitim yerine ise ortaçağ karanlığının dayatıldığı; cami, kumar, fuhuş, hırsızlık, mafya, yolsuzluk ve soygun düzeni ile toplumsal çöküntü yaratılmaktadır” dedi.
Devletin yasa dışı tarikat yurtları ve dini organizasyonlara göz yumduğunu ifade eden Eylem, disiplin tüzüğü değişiklikleri, ilahiyat koleji uygulamaları ve eğitim içeriklerinin dönüştürülmesi yoluyla siyasal İslam’ın eğitim sistemi üzerinde etkili olduğunu belirtti. Eylem, bu süreçte özellikle kız çocuklarının korunmak bir yana, bizzat devlet eliyle bu yapılara teslim edildiğini savundu.
“AKP’NİN POLİTİKALARI KADINA KARŞI AYRIMCILIK VE ŞİDDETİN ARTMASINA ZEMİN OLUŞTURMAKTADIR”
AKP’nin cinsiyet ayrımcılığına dayalı politikalarını eleştiren Eylem, “Kadın statüsü aileyle sınırlandırılıyor, kadın bedeni siyasal malzeme haline getiriliyor. Eğitimin içeriği gericileştiriliyor, İstanbul Sözleşmesi ve CEDAW gibi uluslararası belgeler yok sayılıyor. Bu da kadına karşı şiddetin artmasına, suçların cezasız kalmasına neden oluyor” dedi.
“KIZ ÇOCUKLARIMIZ, GELECEĞİMİZ, ÖZGÜRLÜKÇÜ, LAİK, BAĞIMSIZ VE TEMİZ BİR TOPLUM İÇİN DİRENMEYE VE MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Türkiye’de yaratılan toplumsal modelin, anti demokratik uygulamaları, baskı ve tehdidi esas alan anlayışın ada yarısında da inşa edilmeye çalışıldığını belirten Eylem, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Orda ne varsa burada da olması yönünde sürdürülen tüm çalışmalara karşı, çocuklarımız, kız çocuklarımız, geleceğimiz için, özgürlükçü, laik eğitim, özgür, bağımsız, temiz toplumumuz için direnmeye, mücadeleye devam edeceğiz”
