Emekli Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı, koronavirüs aşılarıyla ilgili son gelişmeleri paylaştı. Dizdarlı “KKTC sağlık bakanlığının bu kez gelişmeleri yakından takip ettiğini umuyorum. “Bu kez” diyorum zira vakaların azalmasıyla bunu fırsata çevirip hazırlanma şansımızı geçen defaki gibi tepmememiz gerektiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı
Dr. Bülent Dizdarlı’ının yazısı:
“Her şerden bir de hayır doğar” derler. Oxford- Astra Zeneca aşısı hakkında çıkan spekülatif haberler, birçok otoriteyi başka bilimsel araştırmalara itti.
Bunlardan en önemlisi de ilk doz aşıyı yapılan bir kişi ikinci dozunu başka türden bir aşı ile yaptırabilir mi? Bu yararlı mı zararlı mı olur ? Aslında bu sorular, Covid-19 aşıları yapılmaya başlandı başlanalı ilk günden gündeme geldi. Başlangıçta da cevap “ İlk iki aşı aynı türden yapılmalıdır, ancak bir sonraki yıl aşı türünüz değiştirilebilir” şeklindeydi. Ama başta da söylediğim gibi Astra Zeneca tartışmaları içinde yapılan çalışmalardan sonra bu görüşe karşı ciddi bir karşı görüş gelişmeye başladı.
Özellikle İspanyol araştırmacıların yaptığı çalışma çok taraftar topladı. Bu çalışmaya göre İlk dozu Oxford- astra zeneca aşısı olup da ikinci dozu Pfizzer-Biontech olanlarda bağışıklık daha uzun ve etkin oluyordu. Tabi bu çalışma sadece Oxford- astra zeneca aşısı üzerine Pfizzer – Biontech aşısı yapılmasını kapsıyordu.
Peki ya diğer aşılarla olacak kombinasyonlarda çalışmalar nasıl gidiyor ? Bu sorudan sizi merakta bırakmadan cevaplıyayım. Henüz bu konu netleşmedi. Netleşmediği için de ikinci dozun başka türde aşılarla yapılmasının henüz bilimsel kabulü yok.
Yok ama , özellikle Sinofarm ve Coronovac (Sinovac) gibi aşıların yarattığı antikor etkinlik gücü ve süresinin yapılan çalışmalarla yetersiz kaldığı saptandığından bazı ülkeler üçüncü dozunu farklı aşılarla yapmaya başladı. Örneğin Şili ve Bahreyn, iki doz Sinovac dan sonra birde Pfizzer-biontech ile üçüncü dozun yapılmasına onay verdi. Görünen odur ki Türkiye , dolayısıyla bizlerde aynı yoldan geçeceğiz.
KKTC sağlık bakanlığının bu kez gelişmeleri yakından takip ettiğini umuyorum. “Bu kez” diyorum zira vakaların azalmasıyla bunu fırsata çevirip hazırlanma şansımızı geçen defaki gibi tepmememiz gerektiğini düşünüyorum.
Vakaların azalması kimseyi rehavete düşürmesin. İnsan hareketinin olduğu topraklarda yeni bir dalga her an doğabilir. Unutmayalım ki tekrar sıfır vakayı yakalasak da, bu illet Dünya’da bitmeden bizim riskimiz bakidir.
Sağlık Bakanlığının toplum sağlığını koruma mükellefiyetiyle hareket etmesi gerekir. Aksi halde yeni bir yıkımı kaldıramayız. Bunun için bilimsel gelişmeler sıkı takip edilip ona göre özellikle aşılar ve aşılanma programı hazır tutulmalıdır.