Avrupa Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’ya Cumhurbaşkalığı yanıt verdi.
Cumhurbaşkalığı’ndan yapılan açıklama şöyle:
Avrupa Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’nun Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın
sözde “Kıbrıs hükümetinin” kontrolü dışındaki topraklarındaki bir “Toplumun”
lideri olarak görüşmeler yapma hakkı olduğuna, ancak “Kıbrıs”ın uluslararası
ilişkilerini sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının” yürüttüğüne
dair asılsız iddiasını esefle kınar ve reddederiz.
Her şeyden önce Kıbrıs adasında Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar müktesep
eşittir ve bu iki taraftan herhangi biri diğer taraf üzerinde egemenlik ve
yetki icra edemez, diğer tarafı temsil edemez. Bu nedenlerle Rum Dışişleri
Bakanlığı tüm adanın uluslararası ilişkilerini yürütemeyeceği gibi Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarının yürüteceği uluslararası ilişkiler ne
Rum Tarafının ne de Avrupa Birliğinin icazetine tabidir.
Kıbrıs sorunu Rum tarafının kendini tüm Kıbrıs’ın tek egemeni olarak
görmesinden kaynaklanmaktadır ve Avrupa Komisyonu Sözcüsü Peter Stano da,
hukuka aykırı bir şekilde AB üyesi yaptıkları yapının bu gayrı meşru iddiası
temelinde açıklama yapmıştır. Kıbrıs Rum tarafının sahip olduğunu iddia
ettiği statüyü, Kıbrıslı Türkleri katlederek ve devletin tüm organlarından
atarak, 1963’te silah zoruyla gasp ettiğini bir AB yetkilisinin görmezden
gelmesi, onların Kıbrıs konusunda ne kadar art niyetli olduklarını gösterir.
Stano, gerçekler ve tarafların müktesep ve meşru eşitlik haklarını göz ardı
eden bu açıklamasıyla AB’nin Kıbrıs sorununda tarafsız olamayacağını da bir
kez daha ortaya koymuştur.
Kıbrıs’ta fiili olarak iki egemen Devlet mevcuttur, Kıbrıs Rum
tarafı/Devleti ne kadar egemen ise Kıbrıs Türk tarafı/KKTC de o kadar
egemendir ve Kıbrıs’ta bir uzlaşı ancak bu gerçekler zemininde bulunabilir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerek iç işlerini gerekse dış işlerini bu
gerçekler ve meşru hakları zemininde sürdürmeye devam edecektir.