Halkın Partisi (HP) Milletvekili Tolga Atakan, ulaşım kısıtlamaları, pandemi gibi sorunlardan dolayı emlak alıcılarının KKTC’ye gelemediğini, buna yönelik bir açılımın planlanması gerektiğini belirtti.
HP’den yapılan açıklamaya göre, bir televizyon programına katılarak değerlendirmelerde bulunan Atakan, dövizdeki hareketliliğin eldeki emlak stokunu elden çıkarma noktasında bir avantaj sağlayabileceğini söyledi.
Konuya ilişkin önerilerinin de olduğunu dile getiren Atakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir konaklama tesisini sadece emlak alımı için ülkemize gelecek kişilere ayırıp, bu işleri yapacak emlak şirketlerine bir taahhütname imzalatılsın. Çift aşılı olmak ve PCR yaptırmak şartıyla gelinsin ve kimseyle temas etmeden özel araçla emlakları görsünler, anlaşmalarını yapıp ülkeden ayrılsınlar. Bu yolla, kamu maliyesi bu kapalı dönemde ciddi bir gelir elde edebilir. Bu sadece bir planlamadır. Buna zaman ayıracaksınız, kurultay kavganız olmayacak, buna kafa yoracaksınız. Maliye Bakanı’nın bu öneriye sahip çıkması gerekir diye düşünüyorum, her ay maaş ödemeye 10 gün kala kabus görmekten kurtulacak. Çünkü maliyeye ciddi bir kaynak sağlayacak.”
“HÜKÜMETİN PANDEMİYİ, PANDEMİNİN GETİRDİĞİ EKONOMİK KRİZİ VE AÇILIMLARI YÖNETEMEDİĞİ ORTADADIR”
Hükümet vekillerin komitelere katılmadığını, muhalefetin nisap vermesiyle komitelerin açıldığını öne süren Atakan, komitelere hiçbir yasanın gelmediğini, vaktin boşa harcandığına işaret etti.
Atakan, Türkiye ile imzalanan protokolü hatırlatarak altına imza atılan bazı taahhütler olduğunu, bu taahhütlerin çeşitli yasa değişikliklerini, reformları içerdiğini ancak ortaya konulan takvim bağlamında herhangi bir adım atılmadığını aktardı.
Bir seçim tarihinin belirlenmesinin de elzem olduğunun altını çizen Atakan, bununla ilgili de bir çalışma olmadığını da ileri sürdü.
Muhalefetin uzlaşı noktasında hükümete destek olduğunu ancak hükümetin “Ben ne dersem o olur” mantığıyla ilerlemesi nedeniyle sürecin tıkandığını iddia eden Atakan, “Bu konuları yönetemeyen bir hükümet pandemiyi, pandeminin getirdiği ekonomik krizi ya da açılımları nasıl yönetecek? Yönetemediği de ortadadır. Trafik, vatandaşlık, yerel yönetimler yasaları kısa bir çalışmayla meclise sevk edilebilir. Hükümetin bunu yapmaması nedeniyle büyük kayıplar yaşanmaktadır ve bunun telafisi kolay olmayacaktır. Meclis çok üretken bir dönemde değildir ve bu toplum adına üzüntü duyduğumuz bir durumdur” diye konuştu.
“HÜKÜMETTE HER KAFADAN BİR SES ÇIKIYOR, BÖYLE BİR KAKOFONİ ORTAMINDA HALK YARARINA KARAR ÜRETİLEMEZ”
Bazı sektörlerde yaşanan açılımın ekonomik çarkların dönmesi için yeterli olmadığı yorumunu yapan Atakan, şunları ekledi:
“Birçok işyeri sahibinin günlük kazancı sürekli işleyen elektrik, vergi veya ihtiyat sandığına bile yetmiyor. Sayın Maliye Bakanı Dursun Oğuz’un yaptığı açıklamalardan anladığımız bu ayı geçtik ama önümüzdeki ay ne olacağı belli değildir. Sürdürülebilir ve öngörülebilir bir ekonomi için Meclis’in parti ayrımı gözetmeden yekvücut olarak çalışması gerekmektedir. Ancak iktidar partilerin kendi içindeki sorunlar bir türlü bitmedi. Koalisyon ortakları arasında bir uyum yok. Örneğin Başbakan Ersan Saner bayram dönemi bir kapanmadan bahsetti, Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı bir kapanmanın olmayacağını söyledi. Böyle bir kakofoninin olduğu, her kafadan bir sesin çıktığı ortamda halk yararına bir karar da üretilemiyor. Atılan adımlara bakıldığında doğru giden tek bir şey yok. Sokaktaki vatandaş da neyin ne olduğunu biliyor, görüyor.”