14.8 C
Kyrenia
Monday, December 15, 2025

Holguín: Kıbrıs’ta ikinci üçlü görüşme ocak ayının sonunda gerçekleştirilecek; 5+1’in öncüsü olacak

spot_img

BM Kıbrıs Özel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuellar, ANKA’ya yaptığı açıklamada, ocak sonunda planlanan üçlü toplantının, Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık’ın da yer alacağı gayriresmi beş artı bir formatındaki genişletilmiş görüşmelere zemin hazırlayabileceğini söyledi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuellar, ANKA Ajansı’ndan Yusuf Kanlı’ya konuştu.

Anka Ajans’ta yayınlanan haber şöyle:

“OCAK AYINDAKİ ÜÇLÜ TOPLANTI, OLASI GENİŞLETİŞMİŞ KIBRIS GÖRÜŞMELERİNİN ÖNCÜSÜ OLACAK”

Birleşmiş Milletler (BM) Kıbrıs Özel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuellar, “ocak ayındaki üçlü toplantıyı olası genişletilmiş Kıbrıs görüşmelerinin öncüsü” olarak planlıyor. Holguín, Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yapacağı görüşmenin, bakanın yoğun programı nedeniyle perşembe gününe ertelendiğini açıklayarak, bu temasların son derece önemli olacağını söyledi.

Holguín’in, BM Genel Sekreteri António Guterres’e olumlu bir tablo sunarak gayriresmi bir beş artı bir toplantı düzenlenmesini önermesi bekleniyor. Genişletilmiş formatta, iki Kıbrıs tarafının yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık ile BM’nin yer alması öngörülüyor.

Her iki liderin de yeni bir yola girmeye kararlı ve buna muktedir olduklarını ortaya koyması üzerine, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuellar, durma noktasına gelen Kıbrıs barış çabalarını canlandırmayı hedefleyen dikkatle aşamalandırılmış bir diplomatik hamleye hazırlanıyor. Sürece aşina kaynaklara göre, adadaki iki liderin katılımıyla ocak ayı sonuna doğru bir üçlü toplantı yapılması, şubat ayında ise garantör ülkeler ve BM Genel Sekreteri’nin de yer alacağı genişletilmiş beş artı bir formatında gayriresmi bir toplantının gündeme gelmesi olası görülüyor.

Holguín, ANKA Haber Ajansı ile yaptığı çevrim içi görüşmede, ocak ayının belirleyici bir hazırlık dönemi olarak ele alınacağını net biçimde ortaya koydu. Bu süreçte, her iki tarafın müzakere ekiplerinden, liderler yeniden bir araya gelmeden önce teknik ve usule ilişkin konuları çözmeleri beklenecek.

Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmesinin, bakanın yoğun programı dolayısıyla perşembe gününe ertelendiğini açıklayan Holguín, bu temasların son derece önemli olacağını söyledi. Lefkoşa’da Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ve GKRY Başkanı Nikos Hristodulidis ile, Atina’da ise Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile gerçekleştirdiği son temasların ardından Holguín, önceki toplantıların mevcut süreçte hem fırsatları hem de zayıflıkları ortaya koyduğunu belirtti.

“Siyasi tartışmaların önceki temaslara kıyasla daha derinlikli olduğunu” ifade eden Holguín, buna karşın teknik düzeyde yeterince hazırlanmamış önlemlerin aşırı zaman aldığını vurguladı.

Son üçlü toplantıda üç saati aşan süre boyunca su altyapısı projeleri, yenilenebilir enerji önerileri ve geçiş noktaları gibi başlıklar üzerinde uzun tartışmalar yapıldı. Holguín, bu önlemlerin her iki toplumun günlük yaşamı açısından son derece önemli olduğunu ve pazarlık ortamı yerine iş birliği bağlamında, daha esaslı görüşmelerin önünü açmak üzere uygulanmaya hazır hâle getirilmesi gerektiğini söyledi.

“LİDERLER TEKNİK AYRINTILARI TARTIŞMAK ZORUNDA KALDIĞINDA, SİYASİ DİYALOĞUN AMACI ZEDELENİYOR”

“Liderler teknik ayrıntıları tartışmak zorunda kaldığında, siyasi diyaloğun amacı zedeleniyor” diyen Holguín, müzakerecilerin masaya net ve uygulanabilir önerilerle gelmesi gerektiğini vurgulayarak, “Müzakereci toplantılarını güçlendirmemiz gerekiyor” dedi. Bu eksikliklere rağmen Holguín, toplantının içerik bakımından önemli olduğunu ifade etti. Erhürman ile Hristodulidis’in, 2017 Crans Montana görüşmeleri, Berlin çerçevesi ve önceki yakınlaşma alanları dâhil olmak üzere geçmiş müzakere dönüm noktaları hakkında ayrıntılı görüş alışverişinde bulunduğunu aktardı.

Holguín’e göre bu tartışmaların derinliği, sembolik temaslardan daha bilgili ve odaklı bir sürece geçildiğini gösteriyor ve her iki liderin de müzakere dosyasına artık tam anlamıyla hâkim olduğuna işaret ediyor.

Ocak ayı sonu için planlanan üçlü toplantının amacı, BM himayesinde daha geniş bir formatın toplanmasını haklı kılacak ölçüde ilerleme sağlanıp sağlanmadığını görmek olacak. Bu toplantıda güven artırıcı önlemlerin uygulanabilirliği değerlendirilecek ve geleceğe yönelik görüşmelerin yöntemine ilişkin anlamlı bir uyum olup olmadığı test edilecek.

Bu koşulların sağlanması hâlinde Holguín’in, BM Genel Sekreteri António Guterres’e olumlu bir tablo sunarak gayriresmi bir beş artı bir toplantı düzenlenmesini önermesi bekleniyor. Genişletilmiş formatta, iki Kıbrıs tarafının yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık ile BM yer alacak.

Böyle bir toplantı ilk kez yapılmayacak olsa da, uzun yıllar sonra ilk kez diplomatik angajmanda ciddi bir tırmanışı temsil edecek ve BM’nin ilerleme ihtimalini gerçekçi gördüğünü gösterecek.

Holguín, kısa vadeli hedefin kapsamlı bir çözüm değil, anlamlı müzakereler için yapılandırılmış bir çerçeve üzerinde uzlaşma sağlanması olduğunu vurguladı. Açık nedenlerle ayrıntılara girmekten kaçınsa da kaynaklar, sürecin ilerleyebilmesi için üç temel unsurun güvence altına alınması gerektiğini belirtti. Bunlar; BM Güvenlik Konseyi kararları ve geçmiş yakınlaşmalar çerçevesinde tanımlanan siyasi eşitliğin kabul edilmesi ve ikiye bir esasına dayalı dönüşümlü başkanlık dâhil olmak üzere önceki uzlaşıların tanınması, takvime bağlı ve sonuç odaklı bir süreç üzerinde mutabakat sağlanması ve geçmiş müzakerelerde elde edilen yakınlaşmaların teyit edilmesi olarak sıralandı.

“KIBRISLI TÜRKLERİN MÜZAKERE METODOLOJİSİ, BM GENEL SEKRETERİ DÜZEYİNDE ELE ALINMALI”

Kaynaklar, Kıbrıslı Türklerin tam teşekküllü müzakerelere geçilmesi için talep ettiği ve “statükoya dönüş olmaması” ya da “cezai madde” olarak anılan güvencenin, BM Genel Sekreteri düzeyinde ele alınması gerektiğini, Avrupa Birliği’nin ise bu süreçte destekleyici bir rol üstlenebileceğini ifade etti.

Tarafların yapılandırılmış bir çerçeve üzerinde uzlaşamaması hâlinde, Holguín, daha önce defalarca yaşandığı gibi uzun usul tartışmalarının ardından görüşmelerin yeniden çökme riski bulunduğu uyarısında bulundu.

Holguín ayrıca, Rum siyasi söyleminde sıkça dile getirilen; Türk Kıbrıslı pozisyonların Ankara tarafından belirlendiği ve 11 Kasım’daki üçlü toplantı sırasında Erhürman’ın iki kez salondan çıkarak Ankara ile görüştüğü yönündeki iddiaları da reddetti. Bu tür iddiaları spekülasyon olarak niteleyen Holguín, bu söylemlerin sürece katkı sağlamadığını söyledi. Bununla birlikte, Kıbrıs sorununa doğrudan dâhil olan ülkelerin ve Avrupa Birliği’nin yapıcı rolünün hayati önem taşıdığını da vurguladı.

Diplomatik takvimin ilerleyip ilerlemeyeceği, önümüzdeki haftalarda özellikle liderler yeniden bir araya gelmeden önce farkları daraltmakla görevli müzakere ekiplerinin somut çıktılar üretip üretemeyeceğine bağlı olacak.

“Genişletilmiş bir toplantıya, çözülmemiş usullerle değil içerikle gidersek, o zaman gerçek bir tartışma mümkün olur” diyen Holguín, beklentilerin hâlâ temkinli olduğunu ancak önümüzdeki haftaların Kıbrıs görüşmelerinin hazırlıktan amaca geçip geçemeyeceği açısından kritik bir sınav niteliği taşıdığını ifade etti.

spot_img
Son dakika
spot_img
Benzer Haberleri
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz