Cumhuriyet Meclisi, yeni yasama yılının ilk olağanüstü toplantısında “Kıbrıs sorununa iki devletli çözüm” konusundaki karar önerisini ele alıyor. Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi’nde oy çokluğuyla kabul edilen öneri, bugün Genel Kurul’da tartışılıyor.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisini” görüşmek üzere yeni yasama yılının ilk olağanüstü toplantısını yapıyor.
Meclis Başkanı Ziya Öztürkler’in çağrısıyla bugün saat 13.00’te toplanan Genel Kurul gündeminde, Cumhuriyet Meclisi, Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi’nde oy çokluğuyla kabul edilerek, Genel Kurul’a sevk edilen “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi” bulunuyor.
UBP Grubu’na bağlı bazı milletvekilleri, Demokrat Parti (DP) milletvekilleri, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Başkanı Erhan Arıklı ve Lefkoşa Bağımsız Milletvekili Hasan Tosunoğlu tarafından sunulan “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi” için Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi’nde iki toplantı yapılmıştı.
Bugünkü olağanüstü birleşimde, Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi’nin öneriye ilişkin raporu da okunacak.
Cumhuriyet Meclisi yeni yasama dönemine 1 Ekim’de başlamış, Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle Genel Kurul çalışmalarına 15 gün ara verilmişti.
Cumhuriyet Meclisi’nde bugüne kadar aralarında 15 Kasım 1983 tarihli Bağımsızlık Bildirgesi’nin de olduğu Kıbrıs konusuyla ilgili 22 karar görüşüldü.
YASEMİ ÖZTÜRK: İKİ DEVLETİ KABULLENMEK HAYATTA KALMANIN TEK ÇÖZÜMÜDÜR
Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi Başkan Yasemi Öztürk, komitenin “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi”yle ilgili 6 ve 8 Ekim tarihlerinde yaptığı toplantılarla ilgili bilgi verdi. Öztürk, yapılan değişiklik ve teknik düzenlemelerle birlikte karar önerisinin tümünün oy çokluğuyla kabul edildiğine işaret etti. Yasemi Öztürk, Komite Başkan Vekili Ongun Talat ile Komite Üyesi Ürün Solyalı’nın önerinin tüm maddelerine ve tümüne ret oyu verdiğini dile getirdi.
Öztürk, İsrail’in Güney Kıbrıs’taki faaliyetlerine yönelik endişelerini ifade ederek, İsrail basının KKTC’nin ortadan kaldırılmasına yönelik ifadelerine dikkat çekti. Öztürkler, bu gelişmeler ışığında iki devletlilik çözümün elzem haline geldiğini vurguladı.
“Federasyon modası geçmiş siyasi bir argümandır… Federasyonun yeniden konuşulması için Güney Kıbrıs’ın dünyayı kana bulayan işgalci güçlere karşı savaş vermesi gerekiyor.” diyen Öztürk, bugün İsrail’in Güney Kıbrıs’taki yapılanmasının konuşulması ve tedbir alınması gerektiğini kaydetti.
Öztürk, “İki devleti kabullenmek hayatta kalmanın tek çözümüdür.” ifadelerini kullandı.
KARAR ÖNERİSİ
“Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi”nde, Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle gelinen bugünkü noktada, KKTC’nin uluslararası görünürlüğünü ve tanınma sürecini engellemeyi amaçlayan tüketilmiş federal çözüm arayışlarına şu veya bu kelime oyunlarıyla dönülmesine asla onay verilmeyeceği kaydedildi.
Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğunun ifade edildiği öneride, “Çözüm, bu gerçekler temelinde olmalıdır. Kalıcı ve yaşayabilir olması açısından da ‘İki Devletli’ çözüm siyaseti en gerçekçi ve ayakları yere basan yaklaşımdır” denildi.
Öneride ayrıca Kıbrıs Türk halkının meşru temsilcisi olarak Cumhuriyet Meclisinin “İki Devletli” çözüm siyasetini desteklediği vurgulandı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Kıbrıs konusunda yaptığı son dört konuşmaya ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin 18 Temmuz 2024’ye oybirliğiyle kabul ettiği Kıbrıs Tezkeresi’ne dikkat çekilen öneride, bunların KKTC Cumhuriyet Meclisi tarafından memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.
KIBRIS TÜRK HALKI İÇİN ÖNCELİKLİ HEDEFLER
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve temsilcilerinin son yıllarda yaptığı açıklamalarda da iki taraf arasında müzakereler için ortak zemin bulunmadığı ifade edildiği belirtilen öneride, Kıbrıs Türk halkı için öncelikli hedefler şunlar olduğu kaydedildi:
“KKTC’ye yönelik haksız siyasi, ekonomik ve sosyal izolasyonların kaldırılması için çalışılması; KKTC’nin uluslararası alanda tanınması ve tanıtılması yönündeki çabaların hızlandırılması ve “İki Devletli” uzlaşının Kıbrıs’ta gerçek ve kalıcı barışın temelini teşkil ettiğinin uluslararası topluma anlatılması.
Cumhuriyet Meclisi, dünyadaki gelişmeleri ve değişmekte olan dengeleri göz önünde bulundurarak, birlik ve beraberlik içinde olunması, Anavatan Türkiye ile sıkı bir çalışma içine girilmesi halinde KKTC’nin bir an önce bu hedeflere ulaşabileceğine inanmaktadır. Bu bağlamda ilk hedeflerden biri, tüm kardeş devletlerin desteği ile Türk Devletleri Teşkilatı ve bağlı kuruluşlarına anayasal adımızla asil üye olmaktır.”
“Yeni bir müzakere süreci ancak ve ancak iki devletin işbirliğini sağlayacak bir antlaşmanın imzalanması için Kıbrıs Türk halkının özden gelen egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün Birleşmiş Milletler tarafından tescil edilmesi ile mümkün olabilir.” denilen öneri şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk Halkı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisimiz, dün olduğu gibi bugün de Büyük Önder, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesiyle bağlıdır ve ‘Bağımsızlık Benim Karakterimdir’ vizyonu doğrultusunda ilerlemesini sürdürecektir.”
Erhan Arıklı
Karar önerisi üzerine ilk sözü alan YDP Genel Başkanı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Meclis’in önemli ve tarihi bir güne tanıklık ettiğini belirtti.
Federasyon görüşmelerinin bugünden sonra Meclis’ten ve tarihin sayfalarından silineceğini söyleyen Arıklı, 50 yılda her türlü tavizin verildiğini ancak yine de Kıbrıs sorunun çözülmediğini kaydetti.
2020’den bu yana benimsenen iki devletli çözüm politikasına işaret ederek, bazı çevrelerin bunu “zaman kaybı” olarak değerlendirdiğini söyleyen Arıklı, asıl zaman kaybının 50 yıl federasyon görüşerek yaşandığını ifade etti.
İki devletli politikanın Türkiye’nin de politikası olduğunu vurgulayan Arıklı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bu yönde bir kararın oy birliğiyle alındığını anımsattı. Arıklı, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşmalarına da değindi.
Arıklı, “Meclisin aynı doğrultuda ilerlemesi elzemdir. Anavatan’sız yürüyemeyeceğimize göre, TBMM’nin aldığı karar doğrultusunda bir karar almalı, dünyaya egemen eşitliğe dayalı bir politika takip edeceğimizin mesajını vermeliyiz” dedi.
Arıklı, Meclis’teki kararın oy birliğiyle alınmasını da dinledi.
Crans Montana isimli kitabı Meclis kürsüsünden göstererek, herkesin bunu okuması gerektiğini belirten Arıklı, kitaptan bazı kesitler de paylaştı.
Arıklı, “Federasyon görüşelim demek bu halka ve geleceğe ihanet olur. Meclisin alacağı tarihi karara herkes evet demeli” diye konuştu.
FİKRİ ATAOĞLU
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da Genel Kurulda söz aldı.
Ataoğlu, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için sürdürülen federasyon sürecinin sonuçsuz kaldığını kaydederek, iki devletli çözümle ilgili bir politika ortaya konduğunu anımsattı.
Ataoğlu, TBMM’de bu yönde karar alındığını anımsatarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu konudaki tavrına işaret etti.
Fikri Ataoğlu, iki devletli çözüm politikasına destek verdiklerini, bu tezi savunan Cumhurbaşkanı adayını da destekleyeceklerini söyledi.
ZOLRU TÖRE
UBP Milletvekili Zorlu Töre, Kıbrıs sorunun 1974’te başlamadığını kaydederek, Kıbrıs Türk halkının her zaman azınlık olarak görüldüğünü ifade etti.
Töre, “Bizim de milli kimliğimize uygun cumhuriyetimizi, devletimizi kurmamız gerekirdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti böyle kuruldu” dedi.
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile Kıbrıs Türk Halkının Varoluş ve Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün devletle ilgili sözlerine de atıfta bulunan Töre, “KKTC’nin yaşatılması, çözüm aranacaksa egemen eşitliğe dayalı iki devletli bir çözüm arayışı içinde girilmesi gerektiğini rahatlıkla ifade edebiliriz” dedi.
Bu davanın Türkiye’siz yürütülemeyeceğini belirten Töre, “Türkiye’yi federasyona ikna edeceğiz diyenler varsa, yanılırlar. Federasyon bitmiştir” diye konuştu.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki açıklamalarına da işaret eden Töre, TBMM’de Kıbrıs’ta iki devletli çözüm politikasının benimsenmesi kararının oy birliğiyle alındığını, bugün de Meclis’ten böyle bir kararın çıkması gerektiğini ifade etti. Töre, “İki devleti çözümü konuşulabiliriz. Masaya gelirlerse gelirler gelmezlerse gelmezler. Bizim kendi devletimiz var ” dedi.
OĞUZHAN HASİPOĞLU
Genel Kurulda söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, bugün alınacak kararın Cumhuriyet Meclisi’nin Kıbrıs konusunda 23’üncü kararı olacağına dikkat çekerek, bu karar önerisinin yıllarca görüşülen federasyon müzakerelerinin tüketildiği ve mevcut Birleşmiş Milletler parametrelerinde ortak bir zemin olmadığı tespitiyle başladığını kaydetti.
Hasipoğlu, Annan Planı referandumumun ardından BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın planı reddeden Rum halkının çözümü reddettiğini söyleyerek, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargoların kaldırılması yönünde çağrı yaptığını hatırlattı. Annan Planı’nın ardından 13 yıl daha federasyona bir şans daha tanındığını belirten Hasipoğlu, en son 2017 Crans Montana görüşmelerinde bu sürecin çöktüğünü ifade etti.
Bir çözüm olacaksa, adadaki gerçeklik üzerinden yapılması gerektiğini söyleyen Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın vizyonunun da bu karar doğrultusunda olduğunu ve bu konuda ciddi duruşunu koruduğunu belirtti.
Federasyon için sağ görüşün de emek harcadığını anımsatan Hasipoğlu, “Ancak tüketilmiş olduğunu teslim etmemiz gerekiyor.” dedi. Hasipoğlı, Crans Montana’da Rum tarafının federasyona ilişkin hiçbir talebi kabul etmediğini belirterek, “Masaya oturulması için siyasi eşitliğin kabul edilmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Ancak bunu da kabul etmiyorlar.” dedi Hasipoğlu, bunun nasıl değiştirileceğini sordu.
Kıbrıs sorununa ilişkin alınan son kararın Güney Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgeye ilişkin tek taraflı faaliyetlerini kınama kararı olduğunu hatırlatan Hasipoğlu, konuya ilişkin iki taraflı komite kurulması çağrılarına Rum Lider Nikos Anastasiadis’in egemenliğin kendisine olduğu karşılığını verdiğini belirtti. Hasipoğlu Anastasiadis’in “Ne münasebet?” dediğini ifade etti ve bu zihniyetin değişmediğinin altını çizdi.
Müzakere masasının ne şekilde kurulacağından bağımsız olarak Kıbrıs Türk tarafının her zaman kaynakların paylaşımı ve iş birliği çağrısında bulunduğunu ancak her zaman reddedildiğini kaydeden Hasipoğlu, doğal gaz aramalarını örnek gösterdi. KKTC’nin ardından Türkiye Petrolleri Anomim Ortaklığı’na kendi adına adanın etrafında araştırma yapması için yetki verdiğini hatırlattı.
Hasipoğlu, bugünkü tarihi karara tüm vekillerin onay vermesiyle dünyaya tek sesle çağrı yapılabileceğini belirtti, destek talep etti.